Kızım Asya Mavi'ye hamileyken, çocuk
bakımıyla ilgili elime ne geçerse okuyor ne kadar blog varsa takip
ediyordum. Bu sıralarda çocuk kitapları da ilgimi çekmeye başladı
ve ben de kızıma okumak için kitaplar almaya başladım. Hem
bloglarda tavsiye edilen kitapları hem de kitapçıda okuyup hoşuma
giden kitapları alıyordum. Asya Mavi doğduğundan itibaren ona
kitap okudum o da sağolsun beni kırmadı hepsini dinledi. Bir gün,
Asya Mavi 2 yaş civarındayken, İzmir Kitap Fuarı'nda Nesin
Yayınlarında karşıma “Masal Battaniyesi” kitabı çıktı o
zamanlar masal anlatıcılığı ile yeni ilgilenmeye başlamıştım.
Kitap ve hikayesi çok hoşuma gitti, Ferida Wolff ve Hariiet May
Savitz'in yazdığı Elena Odriozola'nın resimlerini yaptığı bu
kitap karlarla kaplı küçük bir köyde başlıyor.
“Karlı
dağların derinliklerinde Masalcı Nine'nin yaşadığı küçük
bir köy varmış. Köyün çocukları Masalcı Nine'nin kocaman
battaniyesine oturup ondan masallar dinlemeyi çok severlermiş.”
Masalcı Nine ve battaniyesi beni çok
etkiledi. 2014 yazı benim için bol masal okumak ve bol masal
anlatmakla geçiyordu. Eylül'de bir çocuk oyunu için hazırlanmaya
başlamıştık, ben de oyunda masal anlatacaktım. Masalcı Nine'nin
masalını anlatmak istedim ve bir battaniyem olmasını da çok
istedim. Masalcı Nine bir gecede tüm köyün oturabileceği bir
battaniye örebilirdi ama benim öyle bir yeteneğim yoktu. Ayrıca,
Masalcı Nine'nin battaniyesi dayanışma ile örülmüştü. Benim
de aklıma bir fikir geldi, facebook üzerinden ya da arkadaşlara
haber salarak masal battaniyem için herkesten bir parça örgü
istedim. Böylece yavaş yavaş battaniyem oluşmaya başladı.
Kendim de sevdiğim renklerde yünler alıp örmeye başladım. İlk
parça anneannemin ördüğü bir battaniyeydi, sonrasında
arkadaşlarımdan gelen bebek battaniyeleri, sökülmüş bir kazak,
küçük kare parçalar, masal battaniyesi için örülmüş
parçalar. Bir ay içinde masal battaniyemin parçaları
tamamlanmıştı annemle bu parçaları birleştirdik. Tüm köyün
oturacağı kadar büyük olmasa da yine de kocaman bir battaniyem
olmuştu.
Uzunca bir dönem her gittiğim yere
battaniyemi götürdüm. Üzerine kesinlikle ayakkabıyla basmadım.
O benim sahnem oldu, desteğim oldu. Masal battaniyesini uçan halıya
benzetenler oldu zamanla. Masal akşamlarımın başlarken önce
battaniyemi tanıttım. Bir gün masal battaniyemin üzerinde
anlatmak istemedim. Sahne için farklı şeyler denemek istiyordum.
Benim için bir geçiş süreciydi. Tüllerim oldu sonra, başka
aksesuarlarım. Masal battaniyesini sadece çocuklara masal
anlatacağım zaman yanımda götürmeye başladım. Çocuklar masal
battaniyesine bayılıyorlar. Mutlaka üzerine oturmak istiyorlar,
benim gibi ayakkabılarını çıkararak basmak istiyorlar.
Masal battaniyemin, Masalcı Nine'nin
benim için yeri çok özel. Benim masal anlatıcısı olarak değişim
ve dönüşüm sürecimde de önemli bir figür. Masal battaniyem
öyle sihirli ki gittiği her yere neşe ve huzur getiriyor. Masallar
gibi.
Asya Mavi adı kadar büyük güzelliklerin doğmasına neden olmuş şanslı bir kız. Ne mutlu ona ve ne mutlu bize onun aracılığıyla masallara bürüneceğiz.
YanıtlaSilSonsuz sevgi çocuk sana ve masal taşıyıcısı sevgili Sıla'ya.